Tanju Özcan’dan Alo Belediye’ye Özel Röportaj
28 Ağustos

Tanju Özcan’dan Alo Belediye’ye Özel Röportaj

Son aylarda ülke gündeminde sıkça yer alan hatta gündemi kendi belirleyen mütevazi bir ilin Belediye Başkanı olan Sayın Tanju ÖZCAN’ı Temmuz ayının en başarılı Belediye Başkanı seçmiştik.

Bir vesile ile kendisinden randevu alıp plaketimizi takdim etme fırsatı yakaladık. Sabah saat 10:30 daki randevuya geç kalmayalım diye bir gece önce İstanbul’dan Bolu’ya editörlerimizden Özkan TUNCA ile birlikte hareket ettik.

Sessiz, sakin ve temiz şehir: Bolu

Onlarca defa yanından geçsem de bir türlü gezmeye fırsat bulamadığım Bolu’ya gece 22 sularında geldik ve şehir merkezinde bulunan dört yıldızlı Grand Köroğlu Otele yerleştik yol yorgunu olduğumuzdan otelin terasında bulunan restoranda bir şeyler atıştırıp yarın Tanju Başkana soracağımız soruları gözden geçirdik. Bu arada ilk dikkatimizi çeken şey Bolu’nun çok sessiz ve sakin oluşu oldu bizim gibi büyükşehirlerden gelirseniz bu sessizlik sizleri oldukça şaşırtacaktır.

Ertesi gün randevumuza gitmeden önce Bolulu vatandaşlar ile sohbet etme ve şehir merkezini ufak çapta gezme fırsatı bulduk. Konuştuklarımızdan birkaçı Tanju Başkanın çocukluk arkadaşı çıktı. İlk izlenimlerimiz halkın başkanlarına olan sevgisi oldu hatta arkadaşları Tanju Başkan seçime girmeseydi CHP’nin seçimi kazanamaya bileceğini, yerel halkın Tanju ÖZCAN’ ı sevdiğini ve CHP seçmeni olmasalar dahi ona oy verdiklerini açık yüreklilikle söylediler.

Randevu saatimiz geldi ve belediye binasına girdik başkanla randevumuz olduğunu söyleyip altıncı katta bulunan makam odasına çıktık misafirperver ve güler yüzlü yardımcılar bize başkanın şantiyeleri dolaştığını ve biraz gecikeceğini söylediler tam bizden başka bekleyen yok diyecektik ki vatandaşlar üçer beşer bekleme salonuna gelmeye başladılar.

İki saate yakın bekledik bu esnada enteresan bir olaya da tanıklık ettik. Bir bayan başkanın odasına daha doğrusu sekreterlerin masalarına doğru birkaç defa gidip geldi elinde de bir kart vardı sonra biz bekleyenlere doğru yöneldi ve “Başkan yokmuş su dolduracaktım” dedi. Ben ve Özkan birbirimize baktık diğer vatandaşlar pek ilgilenmemişlerdi kadın tekrar etti “Başkan yok suyum bitti” ben dayanamadım “Ablacım bizden ne istiyorsun ne yapmalıyız?” dedim “Param yok” dedi. “Su yükletecektim ama param yok” dedi “Ne kadar lazım” dedim “Gönlünden ne koparsa” deyince bir miktar para verip gönderdik. Bu durumu sohbet esnasında başkana sormayı aklıma koymuştum tabi.

Saat bir gibi başkanın bizi beklediğini söylediler, artık günlerdir tüm ülkenin konuştuğu meşhur başkanla tanışma zamanı gelmişti.

Uzun bir masanın en sonunda oturan başkan bizi karşıladı, açıkçası ilk izlenimimde başkanı biraz asık suratlı ve bizimle konuşmaya isteksiz gibi gördüm ancak dakikalar ilerledikçe çok samimi, bilgili ve tecrübeli olduğu kanısına vardım.

Özkan randevuya aracılık eden başkanla olan ortak arkadaşının selamlarını ileterek sözü bana verdi.

Bundan sonraki yazacaklarımı Volkan GÜL (V.G.), Tanju ÖZCAN (T.Ö.) şeklinde diyalog halinde yazacağım.

Alo Belediye projesi hakkında..

V.G.: Başkanım, Alo Belediye Projesi olarak 2012 yılından beri faaliyette olan bir internet sitemiz var bu site aracılığı ile belediyesine ulaşamayan ya da ulaşsa bile şikayetlerini çözüme kavuşturamayan, yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımızın şikayetlerini ilgili belediyelere gerek sosyal medya üzerinden gerekse e-posta üzerinden iletiyoruz ve çözülüp çözülmediğinin takipçisi oluyor gerekirse vatandaşa geri dönüş yapıp bilgilendirmede bulunuyoruz. Böyle bir ihtiyacın olduğunu gördükten sonra 2019 yılında 0850 li telefon numarası üzerinden şikayetleri almaya başladık. Ayrıca belediyelere objektif ve yüksek doğruluk oranlarına sahip anketler yapıyoruz. Son seçimlerde bölgemiz belediyelerinden Silivri, Büyükçekmece ve Çatalca’da resmi seçim sonuçları ile neredeyse aynı doğrulukta sadece %2,7 yanılma payına sahip mahalle bazında anket çalışmaları yaptık.

T.Ö.: Bizim bir sistemimiz var siz bizim sistemimize entegre olabilecek misiniz ? Bende hatta uygulama üzerinden takip edebiliyorum. Geri dönüşlerin ve şikayet çözülme oranlarının önemini biliyorum bu konuda tam istediğimiz seviyede olmadığımızı söyleyebilirim. Ben sistemin nasıl çalıştığını bilmiyorum Cep Başkan diye program yüklemişler ben ordan takip ediyorum. Sizleri daha teknik konular için ilgili başkan yardımcımız Rasim Beye yönlendireyim (Telefonla başkan yardımcısını aradı ve bizimle görüşmesini söyledi) 

Bu arada gidişat sanki biz belediyeden bir talepte bulunuyoruz ve onun için gelmişiz gibi bir hal alınca ben birkaç soru sormak istediğimi bizim ve vatandaşların merak ettiği konularda bir şey söylemek isteyip istemediğini söyledim sağ olsun kırmadı ve tabi buyurun dedi. Belki de biz kendimizi yanlış ifade ettik bilemiyorum.

Sığınmacılar konusu

V.G.: Başkanım gündemdeki konulardan mülteciler ile ilgili söyledikleriniz malum.

T.Ö.: Öncelikle mülteci değil geçici sığınmacı diyelim. Çünkü mülteci ve göçmenlerin başka hakları var ama sığınmacıların hakları yok biz Cenevre sözleşmesine de zaten hüküm koymuşuz 1951 yılında imzalarken ve 1967 de Avrupa dışından gelen hiçbir coğrafyadan gelen sığınmacıya göçmen ve mülteci statüsü veremiyoruz zaten hukuken de

Açılan soruşturmalar hakkında

 V.G.: Başkanım avukatlık mesleğinden geliyorsunuz ve en son Cumhuriyet Başsavcılığının hakkınızda açmış olduğu soruşturma var bir hukukçu olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

T.Ö.: Bu ilk değil daha önce de açılmıştı açılsın ben o şekilde düşünmüyorum savcılık kendine gelen suç duyurusunu soruşturmak zorunda haklı veya değil  Mülteciler Yüksek Komiserliği beni şikayet etmişti daha öncede birden fazla yardım kuruluşundan yardım alan yabancı uyruklu kişi varsa dedik yardımı kesin dedik ama aş evi bu kapsamda değil dedik isteyen aş evinden faydalansın dedik. Mülteciler Yüksek Komiseri Türkiye temsilcisi geldi işte böyle ukala bir adam geldi sigara yaktı “sizi kınıyorum” dedi “Hangi sıfatla” dedim “BM  Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi olarak” dedi “Bir dakika dedim siz kimi temsil ediyorsunuz ? Mültecileri ? Bunlar mülteci değil ki” dedim “Sizin 4658 sayılı yasadan haberiniz yok mu ? Hükümet çıkarttı bunu geçici sığınmacı bunların adı ikincisi Cenevre Sözleşmesine koyduğumuz şerhler var bu kapsamda Bolu’da mülteci yok dolayısı ile sizin de mülteciler hakkında benimle masaya oturma hakkınız yok.” dedim. Adam bunları ilk kez duyuyor ve sonuçta takipsizlik kararı çıktı onunla ilgili ikinci kısımla ilgili onu şuan biriktiriyorlar 16-17 tane suç duyurusu olmuş o takipsizlik kararına da itiraz ettiler savcıda tam benim itiraz dilekçeme uygun şekilde zaten taraf sıfatınız yok bu kişiler mülteci değil diyerek itirazı da reddetti. Mahkemeye müracaat ettiler mahkeme de reddetti. O kesinleşti. Öteki soruşturmanın da aynı şekilde sonuçlanacağını umuyorum. Benim demek istediğim ülkemizde bulunan sığınmacıların vatandaşlık beklentisi varsa en yüksek yerden böyle bir şeyin söz konusu olamayacağının duyurulması gerek. Burada ki insanları da boş yere ümitlendirmek olmaz ülkelerindeki koşullar günden güne normale dönüyor bayramlarda gidip gelebiliyorlar kesin bir dille hem iktidar hem muhalefet vatandaşlık konusunda net söylemlerde bulunurlarsa bu sığınmacıların bir çoğunun kendiliğinden ülkelerine döneceğine inanıyorum. 

Kapılarımız sürekli açık, tüm vatandaşlarımız bana ulaşabilir..

V.G.: Başkanım az evvel yukarıda bir olaya şahit olduk, bir bayan vatandaş size baktı elinde bir kart vardı gitti geldi sizi bulamayınca bize döndü ve “Başkan yokmuş su dolduracaktım” dedi.  “Ablacım bizden ne istiyorsun ne yapmalıyız ?” dedim “Param yok” dedi. “Su yükletecektim ama param yok” dedi bizde kendisine bir miktar para verip yolcu ettik yani demem o ki siz bu ildeki en üst mahalli yöneticisiniz bu tarz olaylarda yada ihtiyaçlarda bile direk size ulaşabilmenin bir rahatlığı var sanırım vatandaşlarda. Vatandaş diyor ki ben bürokrasiye takılmadan çıkar başkandan talep ederim ben onu anladım bu olaydan yanlış mı düşünüyorum acaba ?

T.Ö.: Biz buraya geleni geri çevirmiyoruz yani suyum bitti ihtiyacım var diyorsa su yüklüyoruz param yok diyene para veriyoruz elimizden geldiği kadar belediyemizin gücü oranında yardım edip zor durumda bırakmıyoruz burada dijital kartlı sistem var suyu peşin alıyorsunuz o sistemden de dönmeye çalışıyoruz çünkü bunlar akıllı sayaç değil şimdi biz insanlar susuz kalmasın diye yardımcı oluyoruz. Ben birde milletvekiliyken de dolaştım kapı kapı gezdim insanları dinledim sorunları biliyorum ve çözmek için de elimizden geleni yapıyoruz.

Bolu’da parti ayrımı gözetilmeden seçilen bir başkan..

V.G.: Başkanım biz burada bulunduğumuz süre içerisinde vatandaşlarla konuşma fırsatı bulduk hatta birkaç çocukluk arkadaşlarınızla da görüşme şansı yakaladık şunu gördük size burada parti ayrımı gözetmeden oy verilmiş bunu nasıl başardınız ?

T.Ö.: Sadece Belediye Başkanlığı olarak bakmamak lazım ben 34 sene sonra seçilmiş ilk CHP milletvekiliyim 1977 den 2011 e kadar seçilememişiz. Burada on yıllık çalışmayla ben bütün gençliğimi çalışmaya verdim genç yaşta milletvekili seçildim ama ondan önce dört sene il başkanlığı iki buçuk sene ilçe başkanlığı yaptım ben hiçbir pazarımı evde geçiremedim ki daha önceleri siyasetçi ile halk arasında kopukluk varmış insanlara kendilerini anlatamamışlar. CHP nin Bolu’da ki kemik oyu %15 tir biz bunu milletvekilliğinde %25 e, belediye seçiminde %54 e çıkarttık bu da çok çalışma ve görüşüne bakmadan her kesimi dinlemek ve ne istediklerini anlamakla oluyor

V.G.: Peki sizin örneğiniz neden diğer illerdeki CHP’li siyasetçilere bir rol model olmuyor yada olamadı ? Burada başarılı olmuş bir örnek var halbuki.

T.Ö.: Öyle bir şey yok son seçimlerde gördünüz İstanbul, Ankara, Antalya Belediye Başkanları da halkla birlikte başarılı oldular tabi daha fazlası olması lazım Büyük Şehirlerde olduğu kadar ilçe belediyelerinde de bunları başarmak lazım.

Yeni bir oluşum içinde bulunur mu ?

 V.G.: Başkanım şuan kendinize bir misyon yüklendiğini düşünüyor musunuz ? Bir çok vatandaş özellikle gençler “Parti kursun oy vereyim” diyor.

T.Ö.: Bu konjonktürel bir şey bu hep böyle devam etmez ben öyle gaza gelmeyecek kadar da tecrübeli bir siyasetçi oldum. Ben bu konunun Türkiye’de tartışılmasını istiyordum ve tartışıldı yangınlar olmasa daha çok tartışılacaktı e konuşuldu tartışıldı şimdi göçmenlere vatandaşlık verelim diyen pek kimse kalmadı hemen hemen o insanlara da yazık onlara da beklenti vermemek lazım

V.G.: Başkanım buna bağlı olarak yine sosyal medyada yer alan bir diğer beklenti de Ümit ÖZDAĞ ve Muharrem İNCE gibi Türk Milliyetçisi siyasetçiler ile aynı çatı altında bir oluşum da bulunup bulunamayacağınız konusu ?

T.Ö.: Yok, Muharrem İNCE ile biz yollarımızı ayırdık abi kardeş ilişkimiz devam ediyor ama Ümit ÖZDAĞ ile zaten hiç aynı çizgide olmadık Ümit ÖZDAĞ bizden daha farklı bir çizgide Ümit Beyi severim sayarım donanımlı bir insan ama Türk Milliyetçiliği anlayışımız bence biraz farklı kendisi ile

Sokakta bana kızanlar da genelde CHP’liler..

V.G.: Başkanım görüşleriniz ülkenin tüm kesimlerinden büyük beğeni ve destek alırken şehrinizde ki bazı CHP ‘li seçmenler tarafından eleştirildiğinizi gözlemliyoruz bunu nasıl yorumluyorsunuz ?

T.Ö.: Türkiye’nin en zor seçmeni CHP seçmeni ben onu söylüyorum ikna edilmesi en zor olan sokakta bana kızanlar da genelde CHP lidir (gülerek) beklentilerini karşılayamadığım için adil davranacağım deyip adil davrandığım için ben buraya alım yaparken 10 kişi alıyorsam söylüyorum bizim aldığımız oyların yarısı bu şehirde yaşayan AKP ve MHP lilerin ailelerinden geldi onların da bu belediyede hakkı var babamızın çiftliği değil elbette onlara da iş vereceğiz ondan dolayı tepki gösteriyorlar ama bir şekilde CHP seçmeninin özelliği de şudur en çok sandığa giden de CHP seçmenidir demokrasiye en çok sahip çıkanda CHP seçmenidir ve kendi seçtiği vekil yada belediye başkanının yanlış davrandığını gördüğünde en sert şekilde eleştiren de yine CHP seçmenidir.

İki senede 185 milyon TL borç nasıl ödendi ?

V.G.: Başkanım seçildiğiniz günden 2021 başına kadar tam 185 milyon TL borç ödemişsiniz bunu nasıl başardınız nelerde tasarruf yaptınız yada israf mı çoktu ?

T.Ö.: Çok ciddi israf vardı, oradaki en önemli tasarruf kalemi şu biz ihalelerin %99 unu elektronik ihale ile yapıyoruz mesela geldiğimde 11 tane çöp aracı için ihale yapılmıştı sözleşme aşamasındaydı 12 milyon lira ben bunu iptal edip aynı marka araçlarla açık ihale yapınca 7,5 milyona düştü yani tek bir ihalede 4,5 milyon kar ettik bunun dışında lüzumsuz ihaleleri falan hepsini iptal ettik gelirleri arttırdık harici gelirler bulduk işte geçiş hakkı gelirleri gibi 

V.G.: (Araya girerek) Su paralarında da indirim yaptınız bu arada

T.Ö.: Gayrimenkul sattık 90 milyon liraya ama onu saymıyorum ama şu anda ilk sekiz ay itibari ile bizim gelirlerimiz net %40 arttı yani hükümet %7 büyüdük diye övünürken biz geçen sene de %17 büyümüştük zaten

Tarıma büyük destek “Alım garantili ürün üretimi”

V.G.: Tarım projelerinde de alım garantili üretim yaptırıyorsunuz o ürünleri siz mi satıyorsunuz belediye olarak ?

T.Ö.: Kooperatif kurduk, Bolu’da hiç olmayan bir sektör vardı mantar onu ürettiriyoruz mantar için bir kompos vardı onu kurduruyoruz bir ay içinde tamamlanacak şu anda pazardaki payımız %3-4 ama %15 e çıkartmayı hedefliyoruz. Konserve fabrikası da kuruyoruz 38 çeşit konserve üretiyoruz 3A belgemiz var yani kamuya ihalesiz mal satabiliyoruz burada da en büyük müşterilerimiz ilçe belediyeleri, belediyelerin aş evleri bizden alsa yeter çünkü her belediyenin bir aş evi var

Doğal afetlere karşı ne yapılmalı ?

V.G.: Başkanım son olarak malum geçtiğimiz günlerde ülkece kötü günler geçirdik yangın ve sel gibi doğal afetlerle mücadele ettik siz de itfaiye ekiplerinizi afet bölgelerine gönderdiniz teşekkür ederiz.

T.Ö.: Bizim itfaiyemiz iyi bir itfaiye, güçlü bir itfaiye geldiğimiz günden bu yana gerek personel eğitimi gerek araç gereç olarak zor günlerde en büyük yardımcımız olacak olan itfaiye teşkilatımızı güçlendirmeye çalışıyoruz ama burada sadece belediyelere görev düşmüyor DSİ nin dere yataklarını incelemesi lazım Bolu’da da bir sürü dere yatağı var bir çoğu kurumuş Bolu 2000 yıllık Roma döneminden kalma bir şehir insanlar tecrübe ede ede şehri kurmuşlar. Tabi hiçbir belediye bu konuda tam yeterli değildir daha çok çalışmamız lazım. Doğa olayları karşısında insanoğlunun alacağı tedbirler kadar kendini koruma şansı var bu hem birey hem devlet olarak sorumluluğumuz çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke ve gezegen bırakabilmek için sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz

V.G.: Başkanım bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Şehriniz çok temiz ve çok sakin biz çok memnun kaldık çalışmalarınızda başarılar dileriz. Sohbetimizin bir kısmını sayfalarımız da yayınlamamıza izin verir misiniz başkanım ?

T.Ö.: Tabi tabi istediğinizi yazabilirsiniz. Rica ederim çok memnun kaldım.

Bizlere Bolu yolculuğumuzda ve Sayın Tanju ÖZCAN ile yaptığımız görüşmede yardımcı olan Bolu Belediyesinin tüm çalışanlarına Başkan Yardımcısı Sayın Rasim ÖZDEMİR ‘e, Ecem Hanım ve Engin Beye göstermiş oldukları misafirperverlik ve nezaketlerinden ötürü teşekkür ediyoruz.

Volkan GÜL

Alo Belediye Editörü

Editör notu: Biz verdiğimiz sözde dururuz.

Yorum Yapın

Lütfen yorum yazınız.
Lütfen adınızı giriniz.
Lütfen e-posta giriniz.
Lütfen çerezleri onaylayınız.